Herkesin sofrada bizimde tuzumuz olsun dediği, kalabalık sofralarının temsili, sıcacık pideler, tatlılar, güzel aile sohbetlerinin olduğu 11 ayın sultanı Ramazan Hoş geldin! Belki bu ramazan biraz sosyal izolasyon gerektirecek ancak herkesin gönlünde aynı heyecanla karşılandığından eminim. Hem bedenen hem ruhen arınma ayı olduğu için çok şanslıyız. Belki yemek yeme düzenimizde değişikliler olacak ama bunu nasıl düzene sokacağımız bilmek bizim elimizde. Metabolizmamızı yavaşlatmadan nasıl beslenmeliyiz? İftardan sonra neler yapmalıyız gibi sorulara yanıt vereceğim bu yazıda. ## ÖNCELİKLE ÖĞÜNLERİ KAÇIRMAYIN! 16-17 saatlik açlık döneminde düşen bir kan şekerinden bahsediyoruz. Öğün saatlerinin arasının uzaması, öğün sayısının azalmasıyla vücudumuzda su-mineral kayıpları mutlaka olacaktır. Yapacağımız öğünler uzun süreli açlıkta bizi dengeleyecek şekilde olmalıdır. Gün içerisinde zinde kalabilmek, yorgun hissetmemek, kayıpları en aza indirmek ve metabolizmamızı dengede tutabilmek için sahur-iftar mutlaka yönetimli bir şekilde olmalıdır ## EN ÖNEMLİSİ SAHUR! Normal zamanda nasıl az ve sık besleniyorsak ramazanda da öğün sayımız artmalı o yüzden sahuru mutlaka yapmalıyız. Bizi susatmayacak, tok tutacak bir şekilde beslenmeliyiz. Proteinli gıda olan süt, yoğurt ve peynir, uzun süre tokluk sağlayacak tam tahıl ekmek ve türevleri, bağırsak hareketlerimizi sağlayacak lifli sebze ve meyveler, bizi susatmayacak tuz oranı yüksek olmayan gıdalar, sebze çorbaları, zeytinyağlı yemekler gibi tercihleri gözden geçirebiliriz. En önemlisi kayıpları azaltmak ve kabızlıktan korunmak için bol su tüketimine özen göstermeliyiz. ## İFTARDA BESİNLERİ HAFİF TERCİH EDİLMESİ GEREK! Ne kadar uzun süreli açlıktan da çıkmış olsak, kan şekerimizin birden değişmemesi ve bizimde midemizin daha rahat yediklerini sindirebilmesi için; bir anda aşırı yağlı ağır yemeklere yüklenmemeliyiz. Hurma/zeytin/su ile iftarımızı açtıktan sonra mutlaka 5-10 dakika beklemeli arkasından çorba, zeytinyağlı yemekler, fırında/ızgara edilmiş et-tavuk-balık ya da salata tercih etmeliyiz. ## ARA ÖĞÜN NEDEN OLMASIN? Yavaşlayan metabolizmamıza destek olarak iftar-sahur arası mutlaka bir ara öğün yapmamızda yarar var. Bu hem kan şekerimizi dengelemek amacıyla hem de bir anda daha çok yemek yemenin önüne geçmesi için önemlidir. Meyve-ayran, bitki çayı-galeta, süt-kuruyemiş gibi hafif ara öğünler tercih etmenizde yarar var. ## RAMAZAN TATLISIZ OLMAZ DİYENLERE Tatlı tercihiniz kesinlikle metabolizmanızı kötü etkileyecek şerbetli tatlılar yerine; sütlü tatlılar(güllaç, sütlaç, muhallebi vs.)olmalıdır. Haftada iki kez sütlü tatlı tüketip diğer günlerde meyve veya kuru meyveyi tatlı olarak kullanmak kilo yönetimi için önemlidir. <blockquote> UNUTMAYIN! Hem oruç tutup hem kilo almak istemiyorsak; mutlaka yavaş yavaş o besini sindirerek tüketin. Susamayı beklemeden su için. İftar sonrası hemen yatar pozisyon yerine hareketli kalmaya çalışın. Yemekleri aşırı yağlı tercih etmeyin. Sağlıkla ve sevdiklerimizle güzel bir ramazan geçirmek dileğiyle. <blockquote>